Rüyalar ve Dualar gerçekleşir mi?

Standart

Genellikle mucize iddiaları, duaların kabul olmasından tutun büyülerin/muskaların işe yaramasına kadar çok sayıda mistik iddiaya dayanır. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:

Annem kanser olmuştu, doktorlar bunun üzerine onun asla iyileşmeyeceğini söylemişlerdi. Kurtulmasının neredeyse olanaksız olduğu bu hastalıktan, dualarımız sayesinde kurtuldu.

Sihir ve büyü ile ilgili şöyle bir mucize iddiası da öne sürülebilir:

Yeni kiraladığımız ev ilk başta gözüme güzel gözükmüştü. Fakat o eve geldikten sonra başıma bir sürü talihsizlik geldi. İşimden kovuldum, sevgilimden ayrıldım… Yaşayabileceğim en kötü anları yaşadığımı diyebilirim. Sonra evi inceleyince evin içinde muska buldum… Böyle bir mucizevî olaydan sonra inançsız olmam imkânsız…

Bunun dışında rüyaya dayalı mucize iddialarından birine şu şekilde bir örnek verilebilir:

Ablamın uzun yıllar boyunca çocuğu olmuyordu. Bir gün rüyamda bebek sesi duydum, O sese yaklaşınca yeni doğmuş bir bebek olduğunu anladım. Bir hafta sonra da ablamın hamile olduğunu öğrendik. Bu tesadüf olamaz, muhakkak bir mucize olmalı.

Buna benzer iddiaların ardı arkası kesilmez. Hepsinin temel noktası, hatalı ilişki kurmanın sonucu olarak ‘mucize’ diye ortaya atılmış olmalarıdır. Dualarda, batıl inançlarda ve kişisel hayatımızda deneyimlediğimiz onca olayda düştüğümüz bir mantık hatası var. Aslında birbirleriyle bağlantılı olmayan iki olay, sırf bizlerin bazı şeyleri birbirleriyle bağlantılı olduğu fikrinde genel bir kanıya sahip olmamızdan dolayı birbirleriyle bağlantılı gibi durabilirler. Konu ile bağlantı kurmadan önce ‘olaylar arasında ilişki kurmanın evriminden’ söz etmek istiyorum.

Çok eski zamanlarda, henüz medeniyetler oluşmadan önce yaşayan iki insanı gözünüzün önüne getirin. Herhangi bir sebeple otların arkasından hışırtı sesleri geldiğini varsayalım. Bu hışırtı seslerinin ardından bu insanlardan birinin vahşi hayvanlarla ses arasında ilişki kurduğunu ve doğal olarak oradan kaçtığını; ikinci bireyin ise böyle bir ilişki kurmadığını ve o yerde kalmaya devam ettiğini tahayyül edersek ilişki kuran bireyin hayatta kalma şansının daha yüksek olduğunu anlayabiliriz. Bu durumda, atalarımızın ilişki kurma yönünde evrim geçirmiş olduğunu düşünmek ve bu sebeple ilişki kuran bir beyne sahip olduğumuzu savunmak tutarlı hale gelir. Ne var ki kurulan ilişkiler her zaman doğru olmayabilir. Örneğin çalı sesleri ile vahşi hayvanlar arasında ilişki kuranın yaşama şansı daha yüksek olsa da kurduğu ilişki hatalı olabilir. Bu durumda beynimizin kurduğu her ilişkiyi gözü kapalı kabul etmemiz gerekiyor. Bu durumda kurulan ilişkiyi, yeterli bir deneme-yanılma sürecinden geçirdikten sonra, yüksek yargılama gücümüzün etkisiyle sorgulamamız gerekmektedir. Dua ile gerçekleşen olay arasında kurulan ilişki, mutlak doğru bir sonucu vermeyebilir. Aynısı rüya ve mucize, muska ve kötülük ilişkileri için de geçerlidir.

Aslında birbirleriyle alakası olmayan iki olay, bizim ilişki kurma eğilimimizden ve birinin diğerinden sonra gerçekleşmesinden dolayı birbirleriyle bağlantılı gibi durabilir. Örneğin dua ettikten sonra duada bahsettiğimiz olayın gerçekleşmesi bizi ‘Dua ettiğim için bu olayı yaşadım’ düşüncesine yöneltebilir. Aslında dua eylemi ile bağlantısı olmayan bir olay gerçeklemiştir. Ama ilişki kurma yetimiz bu iki olay arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu düşündürmüştür. Burada ‘Post hoc ergo propter hoc’ olarak bilinen mantık hatasına düşülür. Bu deyimi ‘Bundan sonra o halde bunun sebebiyle’ olarak çevirmemiz mümkün. Mantık hatası ise şu şekilde işler:

1- (A) olayı gerçekleşti
2- (A) olayından sonra (B) olayı gerçekleşti.
3- O halde (A) olayı, (B) olayının sebebidir.

(B) olayının (A) olayından önce gerçeklemiş olması, (B)’nin (A) sebebiyle olduğunu göstermez. Bunun iddia edilebilmesi için (A) olayı ile (B) olayı arasında doğrudan bir ilişki kurulmalıdır. Birbirleriyle bağlantısız olan herhangi iki olay düşünün. Örneğin kitabınızı kaybetmiş olun(A olayı) ve tam bu sırada arkadaşınız kapınızı çalsın(B olayı). Bu iki olayın arka arkaya gerçekleşmiş olması, bu iki olay arasında doğrudan bağlantı olduğunu göstermeyecektir. Kitabınızı kaybetmeniz ile arkadaşınızın sizi ziyarete gelmiş olması bağlantısız olaylardır ve bu ikisinin arka arkaya gelmesi elbette tesadüftür. Tesadüf derken şunu kastediyorum: o an kitabınızı kaybetmemiş olabilirdiniz ve arkadaşınız sizi ziyaret etmiş olabilirdi; o an kitabınızı kaybetmiş olabilirdiniz ama arkadaşınız sizi ziyaret etmiyor olabilirdi. Şimdi (A) olayı yerine ‘dua etme’ eylemini (B) olayı yerine de ‘duada bahsi geçen olayın gerçekleşmesi’ ifadesini koyun veya (A) olayı için ‘rüya görme’ (B) olayı için ‘mucizevî gerçekleşme’ ifadelerini yerleştirin. Tüm bunlar birbirleriyle bağlantısız olan farklı iki olayı bağlantılı gibi görme eğiliminden kaynaklanmaktadır. Dua etmeseniz de o olay gerçekleşecektir, rüyayı görmemiş olsaydınız da ablanız hamile kalacaktır/kalmayacaktır, evinizde muska olmasaydı da başınıza kötü olaylar gelecektir/gelmeyecektir. Bu olaylar arasında bağlantı olmadığı açıktır. Zira aynı şekilde o olayın tersi için dua etmiş olsaydınız, duanız gerçekleşmeyecekti. Farklı bir rüya görmüş olsaydınız, rüyanız gerçekleşmeyecekti. İki olayın bağlantılı olmadığını düşünmemiz için görmemiz gereken her şeyi dua/büyü/rüya olaylarında görmekteyiz. Bu durumda doğal olarak ‘post hoc ergo propter hoc’ mantık hatasına düşüldüğü savunulmalıdır. Bunun dışında dua etme ile duanın gerçekleşmesi arasında kurulan bağlantı kara kedi görme ve başınıza kötü bir olay gelme; merdivenin altından geçme ve bir akrabanın ölüm haberini duyma gibi batıl inançlarda da rastlanmaktadır.

Birbiriyle bağlantısız ama biri diğerinden sonra gelen iki olay düşünelim: örneğin bir gökdelenden aşağıya doğru taş bıraktığınızı, taşı bırakmadan önce ‘Taş, düşmeni emrediyorum’ dediğinizi varsayalım. Bu iki olay arasında bağlantı olup olmadığını test etmek için şunları yapabiliriz:

1- Taşı bıraktığınızda fakat ‘Düşmeni emrediyorum’ demediğinizde taşın düştüğü en az bir durum varsa
2- Taşı bıraktığınızda ve ‘Düşmeni emrediyorum’ dediğinizde taşın düşmediği en az bir durum varsa

…taşın düşmesi ile sizin sözünüz arasında bir bağlantı yok demektir. Dikkat edilecektir ki taş bırakıldığında sözler söylenmese bile taş düşecektir. Aşağıdan yüksek bir hava akımı verildiğini ve bu akımın yarattığı basıncın, taşa uygulanan yer çekimi kuvvetinden daha yüksek olduğunu varsayalım. Bu koşullar altında taş bırakılsa ve sözler söylense bile taş düşmeyecektir. Bu durumda iki koşulu da görmemizden kaynaklanarak, taş ile söz arasında doğrudan bir ilişki olmadığını anlayabiliriz. Aynı uygulamayı muska-kötülükle karşılaşma ilişkisi için düşünelim:

1- Muskanın olmadığı fakat başa kötülük gelen en az bir durum varsa
2- Muskanın olduğu fakat ciddi kötü durumlarla karşılaşılmadığı en az bir durum varsa

…muska ile yaşanan olay arasında doğrudan bir ilişki olmadığını anlayabiliriz. İki duruma da oldukça rastlanıldığı şüphe götürmez şekilde doğrudur. Muskanın olduğu durumlarda başınıza iyi şeyler de gelebilir; muskanın olmadığı durumlarda başınıza kötü şeyler de gelebilir. Aynı şey dua-iyileşme, rüya-gerçekleşme gibi bağlantılı sanılan ilişkilerde de geçerliliğini sürdürür.

Bunun dışında bahsettiğimiz dua/büyü/rüya mucizelerine dair küçük bir olasılık hesaplaması yaparsak bahsettiğim natüralist açıklamanın tutarlılığı gözler önüne gelecektir. Bir gün içinde milyarlarca insan rüya görür; bir gün içerisinde milyarlarca olay yaşanır. Bu milyarlarca rüyanın bazılarının gerçekleşmiş olması şaşılası bir durum mudur? Yüzlerce muska/büyü arasından bazılarının tutmuş olması şaşırılması gereken bir olay mıdır? İşin en dini içerikli olanını, duaları düşündüğümüzde; her gün hastanelerde binlerce, on binlerce, yüz binlerce hasta bulunur. Bu hastaların ailelerinde muhakkak dini bütün insanlar vardır ve bu hastalar için dua edecektirler. Bu hastalardan bazıları, doğal olarak, iyileşecektir. Fakat doktorların zorlu süreçleri, çabaları bir kenara atılarak bu iyileşmenin sebebi olarak dualar gösterilir. Bu tavır oldukça ukalaca bir tavırdır. Bunun dışında, iyileşmeyen o kadar hasta içerisinde iyileşenlerin ailelerinin duaları bu kadar önemsemeleri takdire şayandır. Bahsetmeye çalıştığım şey, görülen milyarlarca rüyadan gerçekleşmeyenlerin bir çöpe atılıp gerçekleşenlerin mucize olarak görülmesi; edilen onlarca duanın gerçekleşenleri mucize olarak görülürken gerçekleşmeyen sayısız duanın unutulması; yapılan büyüler arasında gerçekleşmeyenlerinin hafızadan silinirken gerçekleşenlerin büyütülerek göz önünde bulundurulması yalnızca algıda seçiciliktir. Buradan herhangi bir açıklama çıkmayacaktır.

Tüm bunları bir kenara bırakacak olursak olanak sınırlarının biraz dışına çıkıldığında duaların/büyülerin/rüyaların etkisiz olduğunu anlamamız kolaylaşacaktır. Nelly Karpova ile evlenmek için dua etmeyi deneyin; İstanbul’da iken beş dakika sonra New York’ta olmak için büyü yaptırın… Yüksek ihtimalle bunlar gerçekleşmeyecektir. Durum böyle olunca, fizik kurallarının biraz dışına çıkıldığında Tanrı’nın bu olaylara müdahale etmediğini düşünüyorsak fizik kuralları dâhilindeki olaylar için de Tanrı’nın doğal bir müdahalede bulunduğunu söylememiz için yeterli bir sebep yoktur.

Rüyalar ve Dualar gerçekleşir mi?’ için 118 yanıt

  1. ismail

    kız kardeşim görmüş rahmetli babamı rüyasında. ben yoğun bakımdayken neden hiçkimse ziyaretime gelmedi beni yanlız bıraktınız diyesiymiş. buradan açıklayalım. pazartesi hastaneye yattı. o sürede hep başındaydık. aynı hafta cuma günü akşam yoğun bakım odasına aldılar. yasak diyerek vizide evimize şttladılar. haftada iki gün 2 yada 3 dakika odalardan dışarıya kurdukları bir düzenekle ekrandan izleyebildik babamı. hastaların bölümüne yalvarsabda yakarsanda giremiyorsun. gerekçe korona var diyorlar. korona zaten o hastane yüzünden geldi geçti hepimizden ama yinede almadılar. bizimle bağı koptu ya içine dert olmuş öte alemden soruyor. basbam yoğun bakım odasına sonraki haftada korona yoğun bakımına alındı. bir ay kadar durup oradan çıktıktan 8 gün kadar sonra yine hastanede vefat. ancak cenazesinde görebildik. yani babamı 2021 de yanına giderek canlı olarak görme imkanı tanınmadı bize. dışarıdan ekrandan görebildik. bu bizim elimizde olan birşey değildi.
    Hastaneye kaldırılmadan evvel bir ay kadar evvel ilacımı geciikti yoksa ilaç ağır geldiğindenmi evde kavga çıkarttı. sorun beyinden. hemen koştuk yanına. 2 kişi zor zaptettik. yaşı 80 in üzerinde ama manda gibi kuvvet vardı. tabiiki el kaldırmıyoruz.. ortamı yatıştırmaya uğraşıyoruz. bu adam bu kuvvetle on sene daha yaşar derken bir ay sonra hastaneye düştü 1.5 aydada gidiverdi. insanın kuvveti yerindede olsa gidiveriyor aniden. çünkü ömür Allahdan.
    Kara Ahmet vardır Osmanlı döneminde yurt çapında ünlü gireşçi. adamda öyle kuvvet varki misalen demiri hamura çevirir kuvvetiyle. o kuvveti duruyorken 1902 de 32 yaşında galiba kalp krizinden gitti. ölürken tutunduğu demirleri can havliyle büken güreşçi okumuştum öocukluğumda. kimdi unuttum. bu adamdı galiba bunun şartları uyuyor. Benim babamda elimizi bir sıkardı betimiz benzimiz atardı mengeneye sıkışmışcasına. yalvarırdık bırak diye. Gebze bölgesinde Hilmi arıkan varmış. Türkiye çapında ilk üçe giren dereceleri olan namlı güreşçi: 1942 de öldüğünde sadece 41 yaşındaydı. Dağlar kadar kuvvetim var diyen insanlar o kuvvetleri dururken bile kuş misali uçup gidiveriyorlar bu dünyadan. çünkü emri hak vaki oluyor.
    bu arada site hilmi arıkanı duymamış olmalı. tam sayfa hayat hikayesi var elimde. Mustafa Kemalin yaveri Tayyar yalazla Macaristanda rus peterle, kırkpınarda soyadı kanunu öncesinde öncesinde kırkpınarda ünlü güreşçişerle, Tekirdağlı Hüseyin yurt çapında kendisini yenecek adam ararmış. karamürselde yenici Mehmedi bulup yenmiş tavşancıldaki hilmiyi duymuş onunla güreşe gelmiş ve köy meydanında yenilmiş. hilmi vermemiş biyografisini kimseye ölünce adı unutulmuş. ben 1990 lı yıllarda yakınlarına anlattırıp yazmasam bugün adını hiç kimse bilmezdi.

  2. .............

    Dün elektrikli aletin birisine bakıma geldi birileri. iki kişi geldiler birisi eve girdi diğeri girmedi. anneme çıktım.ç adamı tanımıyorum kapını kilitli tut demeye. gece rüyasını anlattı hemen yabancı bir adam eve girmeye çalışıyordu diye. benim diyeceğim konu daha olmadan rüyasına girmiş. hep bunlar Allahın delili.
    Kardeşim işçilerine maaş verecek. tabi arada sıkıştığı oluyor. kardeşime bir senedir borç ödemeyen bir adam varmış. o girmiş rüyasına. ogünde borcunu ödemiş. Allah onunda borcunu rüyasına sokuyor öde artık demek üzere. tak ödemeyi yapmış adam. neticede kardeşime para geleceği hemde kimden geleceği gecesinde rüyasında gösterilmiş.

  3. ..........

    Annem köyden Gebzeye 1960 ların ilk yarısında hemde Gebze 9000 nüfusun altında küçük bir kasaba iken gelmiş. seyreken gider köye. herkesin işi gücü var. zaten kardeşlerinden ikisi kaldı. geçen uzak akraba olan bir kadını görmüş rüyasında. yaklaşık 60 yıldır işinin olmadığı uzak bir akrabayı. hastalanmış olarak görmüş. aslında o kadın öldü yada kaldı bildiği bile yok. ölmüş olmasıda normal çünkü kadın yaklaşık 1937 doğumlu. köydeki teyzemi arıyor o kadını sormaya. sağ demiş teyzem. hastadırda çok ağır olmasada. ama rüyası annemi aldatmıyor doğru çıkıyor.

  4. ..........

    Rüyamda köydeyim. rahmetli teyzemin evin önünden geçiyorum. kendiside eniştemde artık rahmetli o sebeple evde kimse yaşamıyor. çocukları paylaşmıştır eşyada yoktur ya evinde her neyse. baktım evin kapısı açık. rüya bu ya girdim baktım içeride eşyalar var. acele gittim damadının işyerine evin kapısı açık gidin kapatın demeye. gençlikte çok sevdiğim babamın arızasından sebep alamadığım kızın eski evide orada. çıkmış bana bakıyordu. insan en çok kimi severse o girermiş rüyasına. onlar bana neler yaptı geçen seneler öyle değilmi. eğer onlarsa. bizimkiler öyle diyor.

  5. ............

    Senayi vardı benim gençliğimde. çok iyi birisiydi. Ben o zamanlar gazeteciyim. nerede görse laf atardı. Hatta otobüsü kullanırken durdururda laf atardı. Bir akrabamın anne tarafından akrabasıymış. bildiğim o kadar. bize hiçbir akrabalığı yok. 1994 te yaz ayında bizim oralardaki bir gölete pikniğe gidiyor bu. tabi orada başka piknikçilerde var. yüzüyorlar gölette. birisi yüzme bilmiyor o sebeple boğulmaya başlıyor. Buda atlıyor gölete adamı kurtaracağım diye. adamı çıkartırken boynundaki kolye göletin içindeki ağaca dolanıyor. ikiside bu sebeple boğularak öldü. Bundan bahsedeceğim yazımda. soyadını haberini yazdığım zaman biliyordum. bir daha unuttum. bilen kimsede yok. bulamıyorum. yazımda bahsetmeminde anlamı kalmıyor bu sefer 45-50 gündür durum bu. . peki çözüm. bu gece onun soy adın rüyamda söylendi bana. Allahın izniyle. ve oydu soyadı.

  6. ............

    köyün muhtarı yaramaz çıktı. internet üzerinden kontrol etsin diye gönderdim yazıyı. aldı almamış numarasına yattı. salakız ya biz her oyuna düşen. 80 sayfa yazının üstüne yatıracağız onu. çok dindar diye karısını koskoca çocukları varken boşayan adamdan başka ne beklenirki.. adam tam sizlik. Dayım vaktiyle patakladı bunun babasını. köyde içkiyi eylenceyi savunuyor diye. dürüst davranmadığı için kullandırmayacağım o yazıyı.

  7. ..........

    bugün milli savunma bakanlığından gelen bir videoyu izledin. subay anlatıyor. iki arkadaş Birinci cihan harbine savaşa gidiyorlar. birisinin adı Mustafa diğerinin ise kemal. aynı cephede omuz omuza savaşırken birisi şehit oluyor. sağ kalan teskereden sonra arkadaşının mezarını ziyaret ediyor. fatiha falan okuyor. sonra annesinide ziyaret edecek evlerine gidiyor. annesi pencerede beklermiş o daha kapıya varmadan açmış kapıyı ve buna ismiyle hitap etmiş. gel oğlum senin için güzel yemekler hazırladım diyerek. genç şaşkınlıkla benim geleceğimi nereden biliyordun ben hiç kimseye haber vermedimki demiş o genç. o yaşlı kadında dün bu gece şehit oğlum rüyama girerek söyledi demiş.
    böyle bir olay mutlaka yaşanmıştır. ama o isimler uydurma. bu anlatımla diyorki ordu mensupları kimi kızıl kemalistlere islama düşmanlık yapmayın biz millet olarak müslümanız Ama dinleyen kim.

  8. .ismail

    Babam bu bayramı da görseydi öyle değilmi dedim. Malum ahrete gideli 23 temmuzda 1.5 sene oluyor. Bizim çocuğun rüyasına girmiş. Çok özlüyorum sizi çok değişmişsiniz demiş. Dinç sapasağlam bir halde. Rüyalar hayal diyecek şimdi pozitif ateizm. Gavurluktan. Adanada adam 1962 de petrol aranıp yok diye kapatılan kuyuyu görüyor rüyasında. Petrol fışkırıyor şeklinde. Rüyasınnın üzerine gidiyor. Yetkililere başvuruyor. 10 milyar dolarlıkmı bilemiyorum müthiş bir petrol rezervi bulunuyor bir rüyayla. Diyoruz ya rüyalar Allantan.
    Bunları

  9. ismail

    hani demiştik ya kaçtı bir kedi çatıya yavruladı. 1.5 ay sonra görebildik yavrularını. O arada anne kedinin binaya girmesime mecburen izin veriyorduk. Eve girilen iç kapıya gelip yalvarıyordu. Karnı gene tok ama insan görecek koltuklara uzanacak derdi o.. Yalvarmalarına dayanamıyor açıyorduk kapıyı girer girmez ön ayaklarını uzatıp kafasını eyerek güya tırnak biler gibi yapıyordu. Ama başka zaman değil. Sadece oba kapı açtığımız zamanlar. eminim kapıyı açıverdiler adına Allaha şükrediyordu. 3 aylık oldu yavrular indirdik bahçeye. artık anasıda gelemez.
    Bakın işte hayvanlar biliyor Allahı. Sapık Diamond tema ben senin allahına inanmak zorundamıyım videosunu atmış bana. allah bir tane. her kesin allahı bir. diğer dinler ibadet yollarında sapıtıyorlar. senin gibi.

  10. ismail

    Hani hep diyoruz ya ölmek ne kadar ölmek diye. tam buna bir örnekleme geldi gerçek hayattan ama site koymayabilir. malum işine gelmemek diye birşey var.
    Bursadan bir video var. Mezarlıkta. Videonun başlığı Allahın mucizesi Bebeğinin mezarına gelen anneye bebek mezarındaki pervaneyi döndürüyor. Bebeğin adı Mucize Nehir Durak 2019 da dünyaya gelmiş 2020 de 14 aylık iken ölmüş. Mezarlığa vermişler. Mezarınada bir pervane koymuşlar. uğur böcekli. Anne mezarlıkta çeşmenin yanına gelince pervane fırfır dönmeye başlıyor. mezarın başına gelince duruyor. Kadın diyorki yanımdaysan farkettir . pervane tekrar dönmeye başlıyor. Yalandır hiledir diyenler çıkabilir. Gösteriyor. Allah adına yalan söyleyenler anında kafir olur. O mezarda ruhuna fatiha yazıyordu. Yani müslüman insanlar.

  11. ismail

    Yukarıda yazdığım olayda hile arıyor pek çok insan. doğru dersek yüzde 50 yalan desek buda yüzde elli. çünkü hile var dersek ispat lazım. Tamamen doğru demek içinde orada olmak açığını bulmak lazım. Ne olduğunu yüce Allah biliyor. Benzeri bir olayı buldum internette. Köylüler anlatıyor. 1962 de Çanakkalenin Yenice ilçesinin kırsalında ıssız cuma camisinin çevresindeki mezarlıkta. vuku buluyor olay Genç yaştaki hamile bir kadın doğum yapıyor. ardından bir kaç gün içinde halsizleşerek ölüyor. Gömüyorlar. bebeğide süt anne veriyorlar. 40 günü dolmadan oda ölmüş. belki birkaç gün belkide birkaç hafta sonra annesinin yanındaki küçük bir mezara gömmüşler. Çok geçmeden bebeğin mezarı annesininki ile birleşmiş. köylüler iki sefer daha ayırmışlar. yine iki seferde de tekrar annesinin mezarı ile birleşmiş. anne ve bebek birbirlerine hasret gittikleri için deniyor.

  12. ........

    ne geçiyor elinize bu hayınlıkkları yapıp. ağır yazıyoruz sizde sapıklığı tuttuğunuzdan zorunuza gidiyor. öyle değilmi.

  13. ismail

    Kerem önder anlatıyor. isim vermeyeceğim. eski dönem islam halifelerinden birisinin karısı kendisini bütün ordunun askerlerinin becerdiğini görmüş rüyasında. Hizmetcisine git demiş filanca rüya tabircisine kendini ileriye sürüp çözdür bu rüyanın anlamını. gitmiş oda. Tabirci bu rüya sana çok fazla demiş. sen göremezsin. esas sahibi gelsin. Gelmiş halifenin karısı mecbur. Tabiricide Kabenin su kanallarını yaptıracaksın askerler hacılar o sulardan içecek demiş. Kadında yaptırmış o kanalları bu sebep ile.
    Bu rüya gerçekmi. Kesin demiyeyim ama bence hayır. Allah hayır sahiplerine bir iş yaptıracak olduğu zaman bu şekilde bir rüyaya sokarakmı yaptırır. O halifenin düşmanları karısını aşağılamak adına uydurmuşlar bu kıssayı. Kerem bir kıssayı anlatırken bu olurmu olmazmı diye 40 kere hesaba vur ondan sonra anlat.

ismail için bir cevap yazın Cevabı iptal et